Bir Bağımlı Arkadaşımızın Gözünden

Abdurrahman Bolat’la ilk tanıştığımda, hayata dair hiçbir umudum kalmamıştı. Bağımlılık beni öyle bir noktaya getirmişti ki, ne kendime ne de başkalarına dair bir inancım vardı. Hayatım her geçen gün daha da karanlığa gömülüyordu. Ta ki Abdurrahman’ın hikayesini dinleyene kadar. Onun yaşadıklarını duyduğumda, kurtuluşun mümkün olduğunu anladım.
Abdurrahman bana sadece bir yol göstermekle kalmadı, aynı zamanda bir kardeş gibi yanımda durdu. Bağımlılıktan kurtulmanın zor ama imkansız olmadığını her defasında tekrar tekrar hatırlattı. “Her zaman bir umut vardır, ne kadar dibe vurmuş olursan ol, yeniden ayağa kalkabilirsin,” derdi. Ve gerçekten de haklıydı.
Onun rehberliğiyle, artık yalnız olmadığımı hissettim. Tedavi sürecimde en zor anlarda bile, “Abdurrahman başardıysa, ben de başarabilirim,” diye düşündüm. Çünkü o, sadece kendini kurtarmakla kalmadı, bizler için de bir umut ışığı haline geldi.
Abdurrahman, bana sadece bağımlılıkla savaşmayı değil, hayatı yeniden sevmeyi de öğretti. Onun varlığı, karanlıkta kaybolmuş tüm insanlar için bir rehber, bir ilham kaynağıdır. Şimdi biliyorum ki, ne kadar zor olursa olsun, her şeyin bir çözümü var. Abdurrahman’ı tanıyan herkesin kalbine umut tohumları ekilir.
İyi ki var, iyi ki bizimle.
Abdurrahman Bolat: Umut Her Zaman Vardır
Abdurrahman’ın hikayesi, bağımlılıkla mücadele eden herkese bir mesaj veriyor: “Asla vazgeçme.” Onun yolculuğu, karanlıktan aydınlığa uzanan bir yolun mümkün olduğunu gösteriyor. Eğer siz de bağımlılıkla mücadele ediyorsanız, unutmayın ki yalnız değilsiniz. Abdurrahman gibi insanlar, bu zorlu yolda size rehberlik etmek ve umut aşılamak için her zaman yanınızda olacak.
Bağımlılık bir son değil, yeni bir başlangıç olabilir. Yeter ki inanın ve adım atın. Abdurrahman’ın dediği gibi: “Her zaman bir umut vardır.”
Bu yazı, bağımlılıkla mücadele eden herkes için bir umut ışığı olması dileğiyle…